İçinizde Karadeniz’i sevenler, oraya hayranlık duyanlar vardır.Karadeniz’de her şehrin ayrı bir güzelliği olduğu gibi bu şehrinde bir güzelliği var.Giresun’dan ziyade, Alucra’nın bir köyü olan ve her yaz gittiğim Boyluca Köyü‘nü anlatmak istedim bu yazımda.
Resimlerde gördüğünüz, bildiğiniz Karadeniz’den farklı bir yerdir Alucra Boyluca Köyü
Kışları çok soğuk ve karlı geçer.1-2 metre arası kar kaplar köyü.Yazın ise sıcak olmasına rağmen neredeyse hiç terlemezsiniz.Bazen dolu ve yağmur da yağar.Yağmur sonrasında oluşan toprak kokusu da, köy sevenler için dayanılmaz bir kokudur
Köyden, şehir merkezine aracınız ile gitmek yaklaşık yarım saat sürer.Merkez yolu eskiden kötüydü fakat şimdi asfalt yapıldı.Köye giriş yaptığınızda sizi ilk olarak bir Türk Bayrağı ve Boyluca Köyüne Hoşgeldiniz tabelası karşılar.Daha sonrasında ise harika bir manzara
Yazın ve özellikle bayramlarda çok kalabalık olur.Bayram zamanı her evde yöresel yemekler yapılır ve istediğiniz zaman istediğiniz saatte misafir olabilirsiniz.Herkes misafirperverdir ve evine misafir olduğunuzda size birşey ikram etmeden bırakmazlar.Yöresel yemeklerden bazılarına ise sayfanın en altında yer verdim
Yazın göç yapılan Unluk yaylası da adeta cennetten bir köşedir.Çam ve çimen kokuları arasında, göze hitap eden bir yeşillik karşılar sizi.Köyden yaylaya traktörle, minibüsle veya kendi aracınız ile gidebilirsiniz.Yollar çok iyi olmasa da eskiye nazaran iyi durumda.Yaylaya gittiğinizde piknik yapmak veya isli demliklerden çay içmek için oturabileceğiniz bir çok yer bulabilirsiniz.Ayrıca gittiğinizde su sıkıntısı çekmezsiniz.Yaylada neredeyse her yerde, hatta yayla yolunda bile bir çeşme başı bulabilirsiniz.Bu arada köyden yaylaya gittiğinizde çok az da olsa ayı görme ihtimaliniz vardır.Eskileri yaşayan insanlardan,ayı ile karşılaşma anlarını çok dinlemiştim ve hala var bunlar
Köyümüzün diğer bir yaylası da Karaşıh Yaylasıdır.Oranın yolları ise biraz daha kötüdür.Böğürtlen toplamak istiyorsanız, bu yayladan biraz tırmanarak Sığlala tarafına doğru çıktığınızda böğürtlenleri görebilirsiniz.Dayanılmaz derecede güzel bir kokusu ve tadı vardır
Her şey zamanla eski değerini kaybettiği gibi buralar da kaybediyor malesef.Eski insanların olduğu zamanlarda yayla göçleri şenlikli geçerdi.Çok eski olmasam da öküz arabalarının köyden yaylaya gittiğini hatırlıyorum.Şimdi ise bunu yapan yok.Her şey traktörlerle minibüslerle taşınıyor.Yaylaya da elektrik geldi 1-2 sene önce.İnsanlar için faydalı tabi ama doğallıktan uzaklaşıyor.Resimlerden de görüldüğü gibi yayla evleri ahşaptan değil taştan yapılmıştır.Sabah uyandığınızda, taşların arasından eve giren güneş ışığını ve bu ışıkta gözüken tozları, yayla evinde kalmış insanlar bilirler.Bu da yaşanılası bir güzelliktir.Sabahın 5 inde 6 sında, çobana teslim edilmek için ahırlarından çıkan ineklerin böğürtüsü ile uyanmanın da tadına doyulmaz.Sesleri kulağımda çınlıyor sanki
Köyümüzde derelerde eskiden balık tutmak olmazsa olmazlardandı.Fakat son yıllarda balık sayısı azaldı ve tutulması da yasaklandı.Bu kırmızı benekli balıkların, Sakarya‘daki bir balık tesisinde tanesinin 50 liraya satıldığını görmüştüm.Yurt dışından bu balığı, deri hastalıkları için sipariş edenler oluyormuş.Bu arada balık tutma hastasıyımdır.Elle tutulan balığın keyfi hiçbir yerde yok.Sırf bunun zevki için köye gidenler var
Eskiden çobanlık yapmış, eski insanları görmüş, tarlalar biçmiş biri olmak isterdim.Aklıma gelmişken söyleyeyim, bostandan getirilip yapılan salatanın tadını da hiçbir yerde bulamazsınız.Her yaz 10 günlüğüne de olsa gidip gezerim köyümü ve mutlaka güneşten yanarak veya kızararak geri dönerim.Bu köy anlatmakla bitmez, yaşamak ve görmek lazım.Anlattıklarımızın daha iyi anlaşılması ve yaşanması için de birkaç resim paylaşmak istiyorum.
Alucra Merkez
Boyluca Köyü
Boyluca Köyü – Giriş
Boyluca Köyü
Boyluca Köyü
Boyluca Köyü
Boyluca Köyü
Boyluca Köyü Okulu
Boyluca Köyü
Boyluca Köyü
Boyluca Köyü
Boyluca Köyü
Boyluca Unluk Yaylası
Boyluca Unluk Yaylası
Boyluca Unluk Yaylası
Boyluca Unluk Yaylası
Boyluca Unluk Yaylası
Boyluca Unluk Yaylası
Boyluca Unluk Yaylası
Karaşıh Yaylası
Böğürtlenlikler
Sığlala Piknik Yeri
Seyyid Mahmut Çağırgan Veli Türbesi
Seyyid Mahmut Çağırgan Veli Kültür Sarayı
Daha gösterilecek çok fazla resim var fakat bu kadarı yeterli.Şimdi ise yöresel yemeklerden birkaçına bakalım;
Yöresel Yemekler
Isırgan Çorbası
Pişi
Madımak Çorbası
Siron
Keşkek
Sini
Köyümüz için yaptığım tanıtım filmini izleyebilirsiniz:
Fransa’dan Merhabalar,
Sayin KIRAZLI, yazilariniz için tesekkur ederim, uzun zamandir Boyluca koyune gitmedim, gidemedim maalesef, anlattiklarinizi gençligimde yasadim, elektrik olmadigi zaman daha guzeldi, doga ile iç içeydik!
Dedemin evi kalmis eski evlerden, tek dilegim bir gun o evi yeniden gormek!
Hersey için tesekkurler ve tebrikler!
Sevgi BEYAZKILIC
Yorumlarınız için ben teşekkür ediyorum. Söylediklerinize katılıyorum. Maalesef gün geçtikçe daha kötüye gidiyor. Ben de size Türkiye’den saygılarımı iletiyorum. Hoşçakalın
Yüreğine sağlık…
Başarılarınızla gençlere ışık olmanız dileğiyle…
BENİM KÖYÜM
Baharda şenlenir bağı, bahçesi
Kokusu başkadır benim köyümün
Unutturur adama gamı, kederi
Havası başkadır benim köyümün
XXX
Akşam olur herkes döner evine
Can kurban inan ki benim köyüme
Gülabi’nin torunları derler bizlere
Özü başkadır benim köyümün
XXX
Yeşil yeşil meşeleri var dağında
Meyve ağaçları çiçek açar bağında
Her çeşit otlar yeşerir toprağında
Yeşili başkadır benim köyümün
XXX
Köyümün kenarından akar çayı
Kıvrım kıvrım dolanır sular tarlayı
Unuttum sanma orda olmayı
Dostluğu başkadır benim köyümün
XXX
Yaz gelince çıkarlar yaylaya
Gurbetçiler hasretle döner sılaya
Benden selam olsun Aziz Ağa’ya
Sevgisi başkadır benim köyümün
İbrahim SEVİNDİK